30 Ağustos 2016 Salı

Everest "Dünya' nın Çatısı"


Everest "Dünya' nın Çatısı" Himalayalar' ın başlıca doruğu ve yerkürenin en yüksek noktasıdır. Yüksekliği 8 800 metredir. Doğu Nepal' de bulunan ve ilk adı Çomo-Lungma-Himal (Karların Ana Tanrıçası) olan Everest tepesine sonradan, Himalayalar' ın ilk doğru haritalarını çizdiren Sir George Everest' in ismi verilmiştir.

Everest "Dünya' nın Çatısı"

"Dünya' nın Çatısı" veya damı diye adlandırılan Everest, tepesi 8 800 metrelik, güneye doğru sürüklenmiş bir aşma örtüsü dizisinin öğeleri olan başka doruklar arasında Çoyu 8 189 metre Loçe 8 501 metre, Makalu 8 470 metre yükselen birinci zaman kalkerlerinden oluşmuş uçsuz bucaksız bir piramit görünümündedir ve üç yüzünden ikisi Tibet' e (doğu ve kuzeybatı yüzü), biri Nepal' e (güneybatı yüzü) dönüktür. Her cephe, güçlü sellere neden olan uçsuz bucaksız buzullarla kaplıdır: Doğuda Gangşung (ya da Kangşung), kuzeybatıda Rongbuk, batıda Hombu buzulları.

Everest' in Fethi

1920'de Londra'da, güçlü olanaklarını dünyanın en yüksek tepesine çıkılmasına adayan Everest Komitesi kuruldu ve 1921'de George Leigh Mallory yönetimindeki araştırma grubu, Tibet yamacı üstündeki tırmanma şeridini hazırladı: Rongbuk Buzulu, kuzeydoğu sırtında 7 000 metre yükseklikteki bir yarık olan "kuzey boğazı", sonra da kuzeydoğu sırtı, 1921-1928 arasında tümü İngilizler tarafından girişilen yedi seferle Everest'e  çıkılmaya çalışıldı. Büyük yükseltilerde insanı güçsüz bırakan oksijen eksikliğinin, basınçlı hava dolu ağır tüpler kullanılsa bile dağcıların her zaman aşamadıkları bir engel olmasına karşın, bazı tırmanıcılar 8 000 metre yükseltiyi geçtiler. Oksijen eksikliğine iklim güçlükleri de ekleniyor, tırmanma ancak iki kısa dönemde yapılabiliyordu: İlkbaharda musonlardan önce; kış bastırmadan sonbaharda.


Birçok sefer, kötü hava koşulları nedeniyle engellenmek  ya da bir çığla felakete uğrayarak yarıda bırakıldı. İkinci Dünya Savaşı' ndan sonra diplomatik ilişkilerin değişmesiyle, Everest' e Nepal yönünden tırmanılmaya girişildi. 28 Mayıs 1952' de Wyss Dumant ve R.Ditter' in yönettiği, 8 600 metreye ulaşan İsviçre ekibinin ardından, 1963' te albay John Hunt' ın başkanlığındaki bir İngiliz ekibi yola çıkarak, Hombu Buzulu'nu ve güney boğazını aşıp güney sırta tırmandı ve 29 Mayıs 1953'te dağcı Hillary ile şerpa (taşıyıcı) Tensing, Everest'in doruğuna ulaştılar.
Bu başarı daha sonra İsviçre (1957, güney yüzü), Çin (1960, kuzey sırt), A.B.D. (1963 Şubatı; ilk kış tırmanışı) ve Japon(1980, kuzeybatı yüzü) ekipleri tarafından yinelendi.

28 Ağustos 2016 Pazar

Fransa Rokfor Kasabası Gezilecek Yerler

Fransa Rokfor Kasabası Gezilecek Yerler Maceracı gezgin olup ta bir yandan da gurme edasıyla yeni lezzetler keşfetmeyi sevenler için Rokfor Kasabası gizemli mağaraları ve çeşit çeşit leziz peynirleriyle çok doğru bir adres olacaktır.

Fransa Rokfor Kasabası Gezilecek Yerler

Rokfor Kasabası ismini peynir efsanesine vermiş, lokasyon olarak Güney Fransa' da yer alan gizemli ve hoş gezilesi mağaraları ile hem doğa turizmine hem de yeni lezzetler peşinde olan lezzet avcıları gurmelere unutulmayacak bir tatil fırsatı sunuyor. Peynire ismini veren Roquefort Kasabası doğa tutkunları için artık daha fazla gezilecek, keşfedilecek alana sahip, çünkü civardaki mağaraların özelliklerini barındıran modern mahzenler yapılmış bunlar da fazlasıyla ilgi çekiyor.

Küflü Peynir Deyip Geçme

Pek çok coğrafyada peynire küf katılarak kimi damak zevkleri için hiç uygun olmayan, kimilerinin de bayıla bayıla tükettiği küflü peynir' in asıl adresi tartışılmaz Rokfor' dur. Rokfor Peyniri diğerlerine göre daha dayanıklıdır ve lezzetini sağlayan küf özel bir hamur karışımından pişirilen ekmeklerin küflendirilmesiyle elde edilir. Toz haline getirilmiş olan bu küf, peynirle buluşturularak ortaya efsane lezzet çıkartılır. Bir gram penicillin mantarı 2 bin kiloya kadar Rokfor Peyniri' ni küflendirebiliyor.

Rokfor Kasabası Gezilecek Yerler

Doğanın bu kasabaya armağanı labirentvari mağaralar olmuş. Hazırlanmış peynirlerin 3-4 ay süreyle dinlendirildiği Rokfor Mağaraları, doğal güzellik açısından bambaşka bir yere sahip. Bölgede yaklaşık olarak bin metre yüksekliğindeki Combalou Dağı' nın içinde bir takım çöküntülerin oluşması 11 katlı labirent zinciri şeklinde mağaralar oluşturmuştur. Bugün dağın derinliklerinde 110 dönümlük bir mağaralar silsilesi bulunuyor. Mağaraların içinde bütün yıl boyunca aynı sıcaklık ve nem oranının olmasının sebebi ise; düzenli su sızması ve buharlaşma. Yaz ve kış ayları süresince mağaralardaki sıcaklık 9 derece, nem ise yüzde 95 olarak devam ediyor.

24 Ağustos 2016 Çarşamba

Doğada Hayatta Kalma Kılavuzu

Doğada Hayatta Kalma Kılavuzu

    Yazın güzelliği veya soğuğun beyazlığı bizleri cezbedebilir. Özgür ruhlarımız her zaman doğaya karşı bir özlem biriktirir. Bir çoğumuz doğada kamp kurmuş veya ufakta olsa bir doğa kaçamağı yaşamıştır. Bu yazımda kötü durum senaryoları için sizlerle ufak tüyolar paylaşacağım.
    Kamp yaparken gece belki yolunuzu kaybedebilirsiniz veya hiç bilmediğiniz yerde aracınız bozulabilir ya da ufak bir yürüyüş hiç bilmediğiniz bir noktaya götürebilir sizi.
Kamp malzemeleriniz yanınızdayken kurtulmanız kolaydır. Yanınızda yeterli stoğunuz ve eşyanız vardır. Peki bir gece vakti hiç bilmediğiniz bir ağaçlık alandaysanız neler yapabilirsiniz?

Hayatta kalmanız için bir kaç ana konu vardır;

        En önemli konulardan biri yönünüzü nasıl bulacağınızdır. Eğer aynı alanda dönüp duruyorsanız yemeğiniz elbet bitecektir ve elbet çakmağınızın sonu gelecektir.  Yani hayatta kalmak istiyorsanız en önemli faktörünüz, kendi rotanızı çizebilmenizdir.

Yazının Devamına BURADAN Ulaşabilirsiniz.

Rome; Two Countries, One City

Rome; Two Countries, One City

    Carrying the name and traces of an Empire, Rome is both the capital city of Italy and the landlord of Vatican, the smallest country in the world. Built on seven hills just like İstanbul, Rome has a history of 2 thousand 800 years and one can feel the existence of ancient cultures on one another in layers.
    Colleseum, whose restoration has been complated, enlightens the tourist regarding the illuminating apperance and it used to be an arena where slaves were made to fight so as to entertain the noble families.

Spanish Steps As a Witness of Fashion

    Spanish Steps, named after Palazzo that is used as the Spanish Embassy, are located at the square where the heart of Italian fashion beats in Rome. If you would like to experience food as well as fashion, you need to explain your pizza and spaghetti order in detail. You should also taste the legendary "Roman ice cream" yourself...

Holy Country In The City

Vatican is the smallest country in the world and it is run by the Pope. While entering Vatican, whose total population is 800, your dress should cover your body enough to comply with the conditions of the sanctuary.

Trick For Coming To Rome Again 

    The fountain of love is the most crowded tourist attraction in the city. According to a tale, if you toss as coin over the right shoulder into the fountain before you leave Rome, your wish comes true... But if you toss the coin over the left shoulder, this will bring you to Rome once again.

21 Ağustos 2016 Pazar

Kamp Yaparken Yanınıza Almanız Gereken Malzemeler

Kamp Yaparken Yanınıza Almanız Gereken Malzemeler

Öncelikle yaz aylarında pahalı 5 yıldız hoteller yerine bütün gökyüzündeki yıldızların sahibi olabilceğeniz bir tatil fırsatı sizleri bekliyor.
Kamp yapabileceğiniz tesislerde ülkemizde fazlası ile mevcut. İçerisinde tuvalet, banyo, duş ve mutfak gibi imkanlar sunan tesislerde isterseniz çadırınızı kurabilir, isterseniz doğanın el değmemiş yerlerinde konaklayabilirsiniz. Tabi her halükarda yanınıza bir kaç bir şey almanız gerekmekte. Bunlara kısaca değinelim:
 + En önemlisi gece konaklamanız içir çadır
Piyasada çok uygun fiyattan başlayan modeller mevcut. 1 kişilik modellerle başlayıp bütün bir aile birlikte uyuyabileceğiniz 2 oda bir salon, 7 kişiliklere kadar modeller bulunmakta.

Çadır alırken nelere dikkat etmeliyiz?

    Eğer birden fazla kamp atmayı düşünüyorsanız kesinlikle çift tenteli modelleri düşünmeniz gerekmektedir. Bu sayede hem çadırınız güneşin altında içi dayanılmaz derecede sıcaklıklara ulaşmayacaktır. Bazı modellerde içerisi siyah dış kumaş sayesinde güneş doğsada hem serin, hem karanlık kalacağından daha uzun süre uyuyabilirsiniz. Bazı modellerde çantanızı dışarıda bırakmanızı sağlayan eşya bölmesi bulunmaktadır bu sayede konaklamanızı sağlayan alan daha geniş olarak sizlere kalabilmektedir.

+Mat (zemindeki rahatlığınız)

    Piyasada bir çok çeşidi mevcuttur. Şişirilebilir ve süngerimsi çeşitleri vardır. Fiyat olarak 10 TL den başlayıp 1000 TL kadar değişebilir. Eğer Everest'e çıkmayacaksanız çok pahalı bir mat tercih etmenize gerek yoktur. Önemli olan sizler için yapılan malzemesi ve kalınlığıdır. Ortalama olarak 1cm den daha düşük matlardan uzak durun. Genelde yaz aylarında kamp atmayı planlıyorsanız mat yerine şişme yatakta tercih edebilirsiniz. Aracınız var ise şişme yatak sizin için hem daha pratik hemde daha ergonomik olacaktır. Elbette aracınıza bağlayabileceğiniz bir pompa almayı unutmayınız.

+ Uyku tulumu

    Uyku tulumları sizin bir koza gibi içerisinde dinlenmenizi sağlayacak en büyük yardımcınızdır. Piyasada çok geniş bir yelpazeye sahiptir. Ama profesyonel olarak düşünmüyorsanız ve sadece yazın kamp yapacaksanız 15 derece olanlar sizin için yeterli olacaktır. Tamamı açılıp battaniye olarak kullanabileceğiniz modelleri de tercih edebilirsiniz.

+Işık kaynağı

    En az bir adet el feneri ve bir adet çadır feneri almanız gerekmektedir. Gece çadırınız zifiri karanlık olabilir, bu yüzden çadır lambaları mevcut. Genelde üstünde bir adet kancası bulunan bu lambalar şarjlı, pilli veya solar enerjisi ile çalışabilir. Daha önce eğer kamp yapmadıysanız pilli almanızı tavsiye ederim yoksa nerede biteceğini kestiremeyip karanlıkta kalabilirsiniz. Eğer ücretli kamp alanlarının birinde değilseniz tuvaletiniz doğa olabilir veya gece bir yürüyüş yapmakta isteyebilirsiniz bu yüzden bir adette el feneri bulundurmanızı tavsiye ederiz.

+Gaz ocağı ve mutfak malzemeleri

    Her yerde ateş yakamayabilirsiniz özellikle kamp alanlarından tesisin belirlemiş olduğu alanlarda yalnızca mangal yakabilirsiniz bu yüzden kendinize bir ocak almanız gerekmekte.
Bir çok çeşidi mevcuttur. Genelde kapsül yakıtlar kullandığınız ocaklar işinizi görecektir tabikide yedek kartuşlar almayı unutmayınız. Birden fazla çakmak veya kibrit alınız nerede ne zaman bozulacağı belli olmayabilir tabi dalları birbirine sürtüp ateş yakmayı bilmiyorsanız :) Yanınızda ısıya dayanıklı mutfak malzemeleri alın. Kişi sayısına uygun olarak tava veya tencere taşıyabilirsiniz yanınızda. Evinizden getireceğiniz çatal kaşık fazlası ile işinizi görecektir ama cam bardaklardan uzak durun çantanızda istenmeyen sonuçlar doğurabilir.

+Genel Kıyafet

    Kesinlikle parmak arası terliklerle yola çıkmayın sokaktaki kadar rahat olmayacaktır. Yanınıza yürüyüş botları ya da kapalı ayakkabılar alın bu sizi doğadaki çalılardan ve yerdeki kesici parçalardan koruyacaktır. Genelde nefes alabilen kumaşlar tercih edin. Uzun kollu ve bacaklarınızı tamamen kapatacak kıyafetler giyin. Çadırınızı kurduktan sonra daha rahat kıyafetlerle değiştirebilirsiniz.


+Yardımcı malzemeler

    Yanınızda olmazsa olmaz bir adet çakınız ve düdüğünüz olsun. Düdük doğada sizi çakıdan daha çok koruyabilir hayvanlar yüksek seslerden rahatsız olur ve sizde daha korunaklı bir kamp yapabilirsiniz. Ufak bir çekiç veya arkası düz ufak bir balta alabilirsiniz yanınıza bu hem çadırın kazıklarını çakmanızda size yardımcı olur hem de odun toplarken daha rahat edebilirsiniz.Tek sap üzerinden kürek balta testere gibi başlıklar takabileceğiniz takımlarda mevcuttur bunları da düşünebilirsiniz. Eğer yolunuzda otostop çekmeyi düşünüyorsanız kesinlikle biber gazı bulundurmanızda fayda var. Yanınızda powerbank bulundurun eğer telefon taşıyacaksanız özellikle yüksek kapasiteli olmasına dikkat edin. Gittiğiniz bölgenin bir haritası yanınızda bulunsun. Ve kesinlikle gittiğiniz bölgeyi arkadaşlarınıza bildirin hatta akıllı telefonunuz yanınızda ise kendisine konum gönderin. Herhangi bir sorun yaşarsanız sizleri bulması daha kolaylaşır ve yardımın daha çabuk ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Macera, huzur ve özgürlük dolu kamplar dilerim...

17 Ağustos 2016 Çarşamba

The Physical Features Of The Amazon

The Physical Features Of The Amazon

The Upper And Middle Courses

A tiny stream trickles through spongy grass high in the Andes mountains. Even though it is close to the Ecuator, at a height of 5,250 metres, the air is freezing cold. Beginning just 200 kilometres from the Pasific Ocean, this is the source of the Amazon. The tumbling stream joins the the Apurimac river, cutting a deep valley as it flows north - Apurimac means "Great Speaker", the name the Amazon  Indians use to describe the roar of the river.
Like all rivers while they are young, here in the mountains it flows fast, crashing over boulders and tearing at the rocks it passes. Much of the loose material, called sediment, that the river picks up, will be carried thousands of kilometres towards the sea. A scientist once estimated that it would need 9,000 trains pulling 30 ten -tonne trucks every day, to carry the same amount of sediment as the waters of the Amazon carry with it. During its first 1,000 kilometres the river plunges furiously over rapids and through steep-sided gorges.     
Once it leaves the Andes, the Amazon is already twice the width of the Rhine, the largest river in Europe. It still has nearly, 5,500 kilometres to go before reaching the ocean but has only 300 metres to fall. The Amazon slows down to a crawl and starts to flow east across the huge plain towards the Atlantic. In places it widens to several kilometres, appearing more like a giant inland sea than a river. Sometimes you cannot even see the far side.


The small stream is the source of the great Amazon river. High in the Andes mountains, snow covers the peaks and little grows on the slopes below except rough grass. 

The Amazon's Tributaries 

Like all rivers, the Amazon gathers water from other streams as it flows to the sea. These streams are called a river's tributaries. The Amazon has more than a thousand major tributaries: ten of these are more than 1,000 kilometres long.
    Although the Amazon rises in the Andes Mountains, not all its tributaries start there. Some rivers, like the Trombetas, rise in the Guyana Highlands to the north, and others like the Tapajos, begin in the Brazilian Highlands far to the south. The Amazon has the largest river catchment area in the world; the whole area covers more than half the land of South America. 

Here at Santarém, the clearwater Tapajos river meets the whitewater Amazon. For several kilometres the rivers run beside each other without mixing. 
There are three different types of river in the Amazon basin. These are called whitewater, clearwater and blackwater rivers. Whitewater rivers, like the Madeira, are actually a dirty yellow colour. They are like this because the water is full of sediment brought down from the soft rocks of the Andes Mountains.
    Clearwater rivers, like the Xingu, flow from the Brazilian Highlands. The are a blue-green colour and carry little sediment in the water because the Higlands are made of hard rock which the river cannot easily erode.
    There are also blackwater rivers which are the colour of dark tea, such as the Rio Negro ("Rio" means river and "Negro" means black in Portuguese). They too have little sediment. Sediment carries nutrients in it and so whitewater rivers have many more fish and other creatures than the blackwater and clearwater rivers. 

Climate And Water Level

The size of a river is partly due to the distance it covers, because the further it goes the more other important is the amount of rain that falls in the area. The Amazon basin is one the wettest regions in the world, with an average of more than 2,500 mm of rain per year. Rainfall is highest near the Andes - here it can be over 6,000 mm per year. Although there is plenty of rain all year round, there are times when the rainfall is heavier then others. In these wet season the torrential rain swells the rivers.  
The river levels can change by up to 15 metres, twice the height of a two-storey house. In many places the rivers overflow and there are floods. The floods can last from between four to seven months of the year. 
The area which regularly floods is called the floodplain, known in the Amazon region as the varzea. When the river floods, it drops the sediment it has been carrying with it from the Andes. The rich nutrients in the sediment make the varzea one of the most fertile places in the Amazon basin.
The Lower Course
As it nears the sea, the Amazon moves even slowly and drops most of its huge load of sediment. It twists and turns through this mud and silt, forming thousand of islands which shift as sediment is added or washed away. There are channels between the islands, and it is difficult to tell which is the main river any more.
The mouth of the Amazon is vast; its width stretches 330 kilometres across, about the same as the distance from London to Paris. The European explorers who first voyaged to the Amazon's mouth called it "Fresh Water Sea" , because the river's flow is so powerful that it pushes fresh water out into the Atlantic Ocean for some 250 kilometres. In the middle of the river's mouth is Marajo, a huge island about the size of Switzerland.

The Amazon In Prehistoric Times

The Amazon has not always flowed into the Atlantic. 200 million years ago, South America and Africa were joined as part of one huge continent, called Gondwanaland. At that time the Andes did not exist and the Amazon flowed west into the Pasific Ocean.
About 180 million years ago, the Earth's land masses began to break up. The continents of Africa and South America split apart, and the Andes Mountains began to rise. The river could no longer flow into the Pasific Ocean and a huge lake formed, covering most of what is now the Amazon basin. Eventually the water found a way out, spilling over between the Brazilian and Guyana Highlands at Obidos. The Amazon River, as we know it, was formed. 

14 Ağustos 2016 Pazar

Assos Gezilecek Yerler ve Konaklama Fikirleri

Assos Gezilecek Yerler ve Konaklama Fikirleri

    Assos görkemli bir tarihe ve mavi bayraklı koylara sahip, bu yüzden de tatil için burayı tercih edenlere çok huzurlu bir ortam sunuyor.
    Güzel denizi ve tarih kokan sokaklarıyla Behramkale Assos' da gezilecek yerleri anlatacağım. Eşsiz güzellikteki köy ve antik kent, Çanakkale Ayvacık' a bağlı. Tarihi binlerce yıla dayanan köyün karşısında Midilli Adası yer alıyor. Yunan Pers, Roma ve Osmanlı' nın izlerine rastlayabilirsiniz.

Assos Gezilecek Yerler

    İlk olarak Behramkale Köyü' nden gezmeye başlayın. Köye girerken Büyük İskender' in öğretmeni ünlü filozof Aristotales' in heykeline rastlayacaksınız. Nostaljik taş evlerin yer aldığı taş sokaklar ve ufak tefek rengarenk dükkanlar güzel fotoğraflar çekebilmeniz için hoş ortamlar sunacaktır. Köylülerin organik tezgahlarından mis gibi kokan kekikler, zeytinyağı ve el yapımı çeşitli hediyelik ürünler alabilirsiniz. Ayrıca yöresel olarak halı ve kilimleri ünlü.

    Antik kentleri tarihte Yunanlılar hep en güzel lokasyonlara kurmuş. Hal böyle olunca hemen hemen her güzel tatil yerinde gezebileceğiniz bir antik kent bulabilirsiniz. Burada da köyü gezdikten sonra Antik kente doğru yola çıkabilir ve M.Ö. 4' üncü yüzyılda kurulan Assos Antik Kenti' ni gezebilirsiniz. Görülesi yerler arasında ilk olarak Athena Tapınağı geliyor. Tarihi sütunların görkemine kapılıp, karşısındaki deniz manzarasına hayran kalabilirsiniz. Selfiler, artistik fotoğraflar çekmek için en güzel yer işte burası. :) Sonrasında amfitiyatroyu, hamam, tapınak ve lahitleri gezin.

Assos' un Koyları

    Tiyatronun aşağısından antik limana ulaşmak mümkün. Bu kısımda Assos size istediğiniz huzuru verecektir. Deniz kıyısında sıra sıra restoranlar var, balıkçı tekneleri, iyot kokusu eşliğinde iş başında. Tabiki burada deniz ürünlerinin tadına bakmadan olmaz. İsterseniz limandan denize de girebilirsiniz. Konaklamak için Assos' un civar koylarını tercih ederseniz, merkeze nazaran daha uygun fiyatlara konaklayabilirsiniz. Mavi bayraklı koylar; doğaları güzel Kadırga, Sokakağzı, Sivrice Koyları. Özellikle sıcak, bunaltıcı havalarda Assos' un serin denizi çok iyi geliyor.

Assos Konaklama Fikirleri 

    Çiçek Otel: Sivrice de denize sıfır konumda olan otelin özel plajı ve iskelesi var. Bazı odalar deniz manzaralı ve büyük pencereli olan otel restore edilmiş bir aile işletmesi. Odalarda klima, tv ve internet bulunuyor. Kahvaltı dahil konaklama kişi başı 75 lira. Ama isterseniz yarım pansiyon seçeneği ile taş restoranında yemek de yiyebilirsiniz.
    Sahil Kamping & Bungalov: Kadırga Koyu' nda bulunan tesis, hem çadır kampı için uygun hem de bungalov ev seçenekleri ile konaklama sunuyor. Kendine ait şezlongları olan tesis denize sıfır konumunda. Bungalovda kahvaltı ve akşam yemeği dahil kişi başı 75 lira. Çadır ise 60 lira.
    Ege Motel; Sokakağzı Koyu' ndaki tesis denize sıfır 10 odalı aile işletmesi ve bünyesinde ev yemekleri yapılıyor. Rahat ve temiz odalarda üç kişi konaklayabiliyor. Oda kahvaltı kişi başı konaklama 75 lira. Sabah ve akşam yemekli yarım pansiyon kalanlar için 100 lira.
    Yalı Motel; Deniz birkaç adım mesafede olan aile işletmesi motel Sokakağzı mevkiinde. Sefahat Hanım ziyaretçilerine kendi elleriyle yemek hazırlıyor. Tam pansiyon hizmet veren motelde 5 çayı ikramı da var. Odalarda, Tv, klima ve internet bulunuyor. Önü deniz olan motelin arkası orman. Konaklama ve üç öğün yemek ile kişi başı konaklama 110 lira.

10 Ağustos 2016 Çarşamba

Erdek Ant Camping Kamp Tüyoları

Erdek Ant Camping Kamp Tüyoları

    Herkese merhabalar, bu haftada Erdek Ant Camping' teydik. Kamp tutkunlarının yolu Erdek civarına düşerse bence ilk tercihleri bu kamping olmalı. Genel olarak biz çok beğendik. Kamping çok düzenli, temiz ve diğerlerine nazaran tenha. Tenha olmasının sebebi ise; kamp sahibinin kendi prensiplerince müşteri alıyor ve günü birlikçileri almıyor olması... Ancak bu çok iyi bir şey, sadece kampçıların ve karavancıların olduğu güzel bir ortam sunuyor müşterilerine.


    Ant Camping sahibi aynı zamanda yer sahibi de olduğundan gözü gibi bakıyor mekana, kendi temizliğini bizzat kendi sürdürüyor. Kamp yerlerinde duş ve tuvaletler bir hayli önemlidir. Burada tuvaletler tertemiz ve çiçek gibiydi, diğer kamplarda tuvalet kağıdı peşinde koşup artık vermiyoruz gibi cevaplar duyarken burada tuvalet kağıdı hiç eksik olmuyor ve tabiki mis kokulu sıvı sabunlar.  
    Mutfağı da çok otantik, kampın orta kısmında yer alıyor ve burası da gayet temiz, düzenli. Mutfakta bulunan iki buzdolabı ortak kullanım için ve hafta sonları dahi rahat rahat yetiyor. Zaten karavanlarla gelenlerin araçlarında buzdolabı olduğundan, ortak buzdolablarını sadece çadır kampçıları kullanıyor.

Ant Camping Fiyatları

    Gelelim Ant Camping' in fiyatlarına, belki Erdek' in diğer kamplara göre günlük elektrik de kullandığınızda 5-6 lira daha fazla olabilir ama kesinlikle buna değer... İki kişi bir çadırda günlük elektrik dahil toplam 39 TL ye konakladık. Çadır alanlarınızın hizzasında minik bir masa iki sandalye ve üçlü priz var akşamları masanın üzerindeki direkte romantik kırmızı gece lambaları yanıyor. Ant Camping' in sitesine göz atmak isterseniz BURAYA TIK TIK
    Kampın hemen önünde plajı var deniz temiz ama burası yazın en sıcak anında bile püfür püfür esiyor üşütmemeye dikkat edin. Erdek' e yolu düşen herkes mutlaka Ant Camping' i ziyaret etmeli :). Son olarak söylemeliyim ki kampa doğru kişilerle gidin, çünkü kamp huzur bulma yeridir, mutsuz olma yeri değil. Sevgilerle Kalın, Hoşçakalın...



    Dipnot: Ant Kamping lokasyon olarak geçen ziyaret ettiğim Kapıdağ Kamping' in hemen yanı, fakat ikisini kıyaslamak gerekirse bir daha Kapıdağ Kamping' e asla gitmem. Yoğun kalabalık, günübirlikçi mangalcı, piknikçiler, pis ve sürekli tıkanan tuvaletler ile kalabalığı kaldıramayıp sürekli kesilen elektrik gibi temel sorunlar Ant Kamping' de asla yok. Ama yine de Kapıdağ Kamping ile ilgili yazıma göz atmak isterseniz BURAYA tıklayıverin...


4 Ağustos 2016 Perşembe

The Vast Amazon

The Vast Amazon

    Plunging from the snowy peaks of the Andes mountains, and flowing through the steamy heat of endless tropical forests, the vast Amazon river coils lazily east across South America. It finally pours out İnto the Atlantic Ocean, 6450 kilometres from its source. Although not quite the longest river in the world (The Nile is 250 kilometres longer) the Amazon is by far the biggest. So much water flows through it that it could fill the huge Lake Ontario, in North America, in three hours.


    But the Amazon is much more than just one river. Like veins in a leaf, hundreds of small streams join larger ones and keep swelling until they reach the Amazon itself. The whole area, called the Amazon basin, is more than ten times the size of France. It covers over half the land of South America, including much of Brazil and parts of Peru, Venezuela, Colombia, Ecuador and Bolivia.
Most towns and villages lie beside the big rivers, which carve highways through the forests of the       Amazon basin. The dense trees make exploring the Amazon region difficult and large areas are still unknown. Stories of gold, lost cities, and strange and wondrous people, animals and plants, have made it seem a mysterious place. But the building of road is changing all this, as people reach deep into previously remote areas, and clear the forest for new development. 


    The Amazon is treasure-house of animals and plants. More varieties are found here than anywhere else in the world. Because it is one of the last big natural plant and animal reserves on our planet, many people are worried that it might be lost for ever. No one knows how the rainforests could be useful to us in the future and what would happen to the world if they are destroyed. The future of the Amazon basin is one of the great issues facing the world today. 

Here, 2,000 kilometres from the ocean, The River Amazon is almost like an inland sea.



1 Ağustos 2016 Pazartesi

Erdek Kapıdağ Kamping Kamp Tatili

Erdek Kapıdağ Kamping Kamp Tatili

Merhabalar arkadaşlar Erdek Kapıdağ Kamping Kamp Tatili notlarımı yazmaya anca sıra geldi. Geride bıraktığımız Ramazan Bayramı kaçamağımızdı, fakat eğer bu kamp hoşunuza giderse Kurban Bayramı Tatili için kamp atabilir ya da diğer kamp noktalarınıza giderken, mola kampingi olarak değerlendirebilirsiniz.


    Kapıdağ Kamping, lokasyon olarak Erdek' n biraz dışında yer alıyor, ağaçlar altında, deniz kenarında güzel bir kamping. Karavanla gezenler içinde uygun, çünkü elektrik ve buzdolabı veriliyor. Kampın girişi orman yolunu anımsatıyor girince sağ tarafta kamp yönetiminin ufak bir binası var sırasında tuvaletler, mutfak ve duşlar bulunuyor. Sol yanı ise çam ağaçları ve altında kamp yerleri, dümdüz gidilerek 300 metre kadar sonra denize ulaşılıyor. Deniz kenarı kısmında mini bir büfe tost, ve alkollü, alkolsüz içecek satıyor. Ayrıca yine denize yakın kısımda mangal yakma yerleri var ve bir tek burada ateş yakılmasına izin veriliyor.
    Bizim bulunduğumuz alan kampın girişinde sol tarafta kalan ağaçların altıydı. Hem daha sakin, hem de benim açımdan resimde görülen tıstıs böceklerine bir nebze daha uzaktı. El büyüklüğündeki bu böcekler zararsız fakat tutunucu ayakları, kalın kabukları ve akşam olmaya başlamasıyla etrafta uçmaları eğer üzerinize konarlarsa zar zor uzaklaştırmanız biraz sinir bozucu. Tıstıs Böceği denmesi sebebi ise onlara dokunursanız "tısss tıss" diye ses çıkarıyorlar. Cırcır böceklerinin bir tür akrabaları olduğunu düşünüyorum. Kampın denize yakın kısımlarında bu böcekler çok fazla üremiş ve akşam saatleri çok fazla uçuyorlar, sanırım kampta sürekli kampçılar olduğu için de fazla ilaçlama yapılamıyor.

    Erdek Kamping' in denizi Marmara denizinin en temiz kıyılarından biri. Burada denizin dibi kum fakat dipte çok sayıda minare olduğu için sevmeyenler deniz ayakkabısı ile denize girebilir. Denizi birden derinleşmiyor sığ yeri var ayrıca suyun sıcaklığı da ideal.

Kapıdağ Kamping Fiyatları

Kapıdağ Kamping' de geçen yıl sel olması nedeniyle küçük çadırlar heba olmuş ve bu kendileri küçük çadır vermiyorlar, sizin getirmeniz gerek. Fiyatlar ise kişi başı gecelik tek kişi için çadır 12 lira, kişi 9 lira. Ancak tek çadırda iki kişi olursa toplamda 30 lira oluyor. Karavanlarda elektrik kullanımı ve araç bedeli de ekleniyor.